Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Teğmenlerine sahip çıkmak bu milletin askerlik kadar kutsal vatan borcudur, millet borcudur” dedi.


Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. İhraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen teğmenlere ilişkin, benzer eylemlerin daha önce de yapıldığını fakat asıl rahatsızlığın, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ denmesi olduğunu belirtti.

 “Geçen seneye kadar yönergede var; kılıç çekiyorlar, yemin ediyorlar ve ‘Atatürk’ün askerleriyiz’ diye bitiriyorlar. Bu törende sizin gibi ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dediler diye teğmenlere ilk önce hiçbir şey olmadı. Bir şey olmadı. Sonra biraz önce söylediğim o Hizbullahçı kafa, o gerici kafa ve onun AK Parti’ye sirayet etmiş çeşitli uzuvları harekete geçtiler. Sekiz gün sonra Tayyip Erdoğan, sekiz gün önce elini sıktığı, selamını aldığı, hatrını sorduğu, şakalaştığı, madalyasını taktığı, hediyesini verdiği o birinci teğmen başta olmak üzere, o kadın teğmenimiz başta olmak üzere döndü hepsine saldırmaya başladı. Sonra soruşturmalar, bir takım haberler. ‘Hepsini atalım’ diyenler. ‘Darbeci’ diyenler, bilmem ne yapanlar. Suç, güya emre itaatsizlik, disiplinsizlik. Esas karın ağrısı; ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ denmesi” 


TBMM’de geri çekilen ve kamuoyunda "etki ajanlığı" düzenlemesi olarak bilinen madde ile ilgili şunları söyledi:

"Bir yasa getirdiler. Adı; Etki Ajanlığı. Bu yasa ile güya MİT, Türkiye’deki üçüncü ülkelerin, birinci ülkelere yaptığı operasyonlarda filan filan’... Ama bir yazmış AK Parti grubu, herkes ajan. Gazeteci ajan, televizyoncu ajan, öğrenci ajan, siyasetçi ajan, her muhalif ajan. Dedim ki, ‘Arkadaşlar kırmızı alarm ilan ediyoruz. Bu yasa geçmeyecek. Geçmemesi için elden gelen ne varsa yapılacak’. Grup mesajı aldı. Burada bu talimata kararlı gözlerle, inançla, alkışla mukabele ettiler. Geçen hafta mücadele verildi, Etki Ajanlığı Yasası geri çekildi. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum” 

Yavaş'tan Türkiye'nin ilk görme engelliler müzesi sözü Yavaş'tan Türkiye'nin ilk görme engelliler müzesi sözü

Ahmet Özer Açıklaması
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına ilişkin Özel “Bir şafak operasyonuyla, her sabah 08.00’da belediyenin kapısından giren Belediye Başkanımız Ahmet Özer’in sabah 05.00’da evinin kapısına koçbaşlarını vurdular. Korkuyla kapıyı açan eşini ittirdiler. Yatak odasına eşinin ricasına rağmen, eşini almadan veya eşine Ahmet Bey’i uyandırma imkanı vermeden gittiler, Ahmet Bey’i yatağında, döşeğinde gözaltına aldılar. Sırf itibarsızlık için, sırf itibarsızlaştırmak için. Aynı anda belediye, devletin kapısını, devlerin kilidini balyozla kırdılar. İçeri girdiler, avukatları almadılar. Yalan yanlış, saçma sapan, sahte mahte deliller topladılar. Çıktılar, Ahmet Özer’i o topladıkları güya delillerle tutukladılar. İtiraz ettik. Hep birlikte kampımızı iptal ettik. CHP’li bütün grubumuzu, yöneticilerimizi, Parti Meclisimizi, MYK’mızı dört gün, beş gün sadece Esenyurt’ta topladık. Hep birlikte bir demokrasi darbesine, demokrasiye karşı girişilmiş siyasi bir darbe girişimine karşı ne yapmamız gerektiğini konuştuk” dedi.


Konuşmasının devamında Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nu eleştiren Özel, “Biraz önce ifade ettim. Bugün Meclis’te bir konuk var. Bir misafir. Dışarıdan geliyor, aslında artık gelmemesi gerekiyor. Sağlık Bakanı. Nasıl bir çelişkidir, ne hazin bir tesadüftür ki bir yanda yenidoğan çetesi İstanbul’da yargılanıyor bir yandan Sağlık Bakanı gelmiş Plan Bütçe Komisyonu’nda bir yıl boyunca sağlığı nasıl yöneteceğini, hastaneleri nasıl yöneteceğini, yenidoğan ünitelerini nasıl yöneteceğini anlatıyor, onunla ilgili bütçe istiyor. Milletin parasını kullanmak için, milletin vekillerinden yetki almaya gelmiş. O Sağlık Bakanı ki, 2016 yılından bakan olduğu güne kadar sekiz yıl boyunca İstanbul’da İl Sağlık Müdürü” dedi.

“CHP ne cami kapattı ne de camiyi ahır yaptı”
Milli Eğitim Bakan Yusuf Tekin’in “laiklik” açıklaması hakkında konuşan Özel, “CHP ne ahır yaptı camiyi ne de camiyi kapattı. Köyde cemaat yokken, cepheye camileri, ezanı, bayrağı, milleti kurtarmak için giden cephaneler akşam ıslanmasın, cephede tutukluk yapmasın diye camide barındırılan, köyde cemaat yok hepsi cephede çarpışırken, o camide barındırılan mühimmata ‘Camileri ahır yaptılar’ diyen o mühimmatın etrafındaki düşmüş olan, etrafındaki samanlara bakıp da ‘Buraları ahır yaptılar’ diyen, o zamanları söyleyen, o samanın üstündeki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün cephesine yetiştirilen mermilerin ne kadar kutsal olduğunu görmeyen, bunun üzerinden bu utanç yalanlarını atana diyorum ki, ‘Biz cami mami kapatmadık. Ama cami kapatmanın bir günahı varsa, bu senin yaptığın, bu çocukları aç bırakmanın, hasta etmenin bin günahı var, milyon günahı var’. O yüzden bu hadsizin, bu küstahın söylediği sözlere siyasi zeminde laf yetiştirmek yerine bunu niye yaptığını görmek lazım” ifadelerini kullandı.