Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen "Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, “Gazze, Gazzelilerin, Filistin, Filistinlilerindir. Milyonlarca Filistinli mülteci evlerine dönmeyi beklerken yeni göçlere asla tahammülümüz olamaz. Biz Filistinli kardeşlerimizin kendi öz yurtlarında özgürce, barış içinde yaşamaları için elimizden gelen desteği vereceğiz.” dedi. Erdoğan’ın bu sözleri salonda ayakta alkışlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına, “Filistin'in sesi olmak için bir araya geldik. Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul’umuza hepiniz hoş geldiniz. Toplantınızın ve alacağınız kararların Filistin için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.” ifadeleriyle başladı.
Filistin davasının bir haysiyet meselesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Filistin davasını savunmak sadece mazlum bir halkı savunmak değildir. Filistin'i savunmak insanlığı ve adaleti savunmaktır. Filistin davası yaklaşık bir asırdır, barbarlığa ve katliama maruz kalmış bir halkın haysiyet davasıdır. Filistin davası özü itibarıyla insan olma, insan kalma mücadelesidir. Bu dava bir vicdan meselesidir. Bugün burada bulunan kardeşlerim, aslında bunu yapıyorsunuz. Duruşunuzla sadece Filistin ve halkını değil, insanlığı savunuyorsunuz. Zulme karşı susmayarak, baskılara boyun eğmeyerek insanlığa nefes oluyorsunuz.” dedi.
İsrail'in saldırılarına tepki gösteren Erdoğan, “İsrail cinnet halinde katliam yapıyor. İsrail önceki gün bir kadın gazeteciyi ailesiyle birlikte katletti. İnsanlıktan çıkmış bir güruhla karşı karşıyayız. Gazze'deki binaların neredeyse yüzde 80'i yıkıldı. Gazze taş üstünde taş kalmayacak derecede harap edildi.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Batı dünyasının sessizliğini eleştirerek, “Yıllardır haktan, hukuktan, basın hürriyetinden bahsedenler, İsrail'in katliam politikası karşısında 18 aydır üç maymunu oynuyor. Nerede uluslararası hukuk, nerede İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi... En küçük bir hadisede ambargo silahını çeken Batılı devletler neredeler? Gazze'de insanlık öldürülürken, çocuklar, bebekler can verirken, gazeteciler infaz edilirken bunları gören dünyada var mı?” diye sordu.
Uluslararası sistemin ve İslam dünyasının tavrına da değinen Erdoğan, “Dünya zalim karşısında susan, zulmü alkışlayan bir düzenin esiri olmuştur. Uluslararası hukuk, güçlünün aparatı haline gelmiştir. Hukukun üstünlüğü yerine, kişiye ve devlete göre hukuk düzeni hâkimdir. Gazze'de uluslararası sistem, sınavı kaybetmiştir. BM'den, AB'ye birçok kurum Gazze'de kötü bir imtihan vermiştir. İçim kan ağlayarak söylüyorum; İslam dünyası da kendisinden bekleneni maalesef yerine getirememiştir.” dedi.
Filistin halkının mücadelesine dikkat çeken Erdoğan, “Filistin halkı işgal kuvvetlerine karşı bir özgürlük mücadelesi vermektedir. Gazzeli kardeşlerimizin mücadelesiyle milletimizin bundan bir asır önce verdiği İstiklal mücadelesi karşısında hiçbir fark yoktur. Filistinliler yalnızca son bir buçuk yıldır değil, aslında son bir asırdır direniyorlar.” diye konuştu.
İsrail'in bölgedeki politikalarını da değerlendiren Erdoğan, “İsrail, Suriye ve Lübnan'ın istikrara kavuşmasını engellemek istiyor. İsrail, çatışmaları yeni coğrafyalara taşımak istiyor. Terör örgütleriyle iş tutarak çok tehlikeli bir oyun oynuyor. Biz, bunun sürdürülebilir olmadığı kanaatindeyiz. İsrail, komşularını istikrarsızlaştırarak kendi güvenliğini sağlayamaz. Bölgedeki ülkeleri tehdit ve tedirgin eden bu cinnet hali, bir an önce son bulmalıdır. Yoksa o ateş körükleyenleri de kısa bir zaman sonra yakacaktır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin tutumunu net bir şekilde ortaya koyan Erdoğan, “Türkiye olarak kural tanımazlığa sessiz kalmadık, sessiz kalmayacağız. Bölgemizdeki herkes için barışı ve güvenliği savunmaya sabırla devam edeceğiz. İki devletli çözümün alternatifi yoktur. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadeleyi devam ettireceğiz.” dedi.
Erdoğan, “Hangi ambalajlara sarılırsa sarılsın, Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün edecek hiçbir teklifin bizce kıymetiharbiyesi yoktur. Gazze, Gazzelilerin, Filistin, Filistinlilerindir. Milyonlarca Filistinli mülteci evlerine dönmeyi beklerken yeni göçlere asla tahammülümüz olamaz. Biz Filistinli kardeşlerimizin kendi öz yurtlarında özgürce, barış içinde yaşamaları için elimizden gelen desteği vereceğiz.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.