Adalet eski Bakanı ve AKP Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Meclis'teki 2025 bütçe görüşmeleri sırasında, Ergenekon davasının FETÖ'nün bir kumpası olduğunu itiraf etti. Bu açıklamalar, geçmişteki davalarla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Meclis'te Cumhurbaşkanlığı'nın 2025 bütçesi görüşülürken, Adalet eski Bakanı ve AKP Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül'ün dikkat çeken açıklamaları gündeme damgasını vurdu. Gül, 17-25 Aralık operasyonlarının kurgu olduğuna dair bir itirafta bulunarak, ''Ergenekon davalarında olduğu gibi burada da büyük bir kurgu söz konusu'' ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar Türkiye'nin yakın tarihindeki en tartışmalı davalardan biri olan Ergenekon davasını yeniden gündeme taşıdı.
FETÖ'nün 2008 yılında açtığı Ergenekon davası, dönemin hükümeti ve FETÖ arasında işbirliği iddialarını beraberinde getirmişti. Davada 274 sanık yargılandı ve aralarında asker, siyasetçi, gazeteci, iş insanları gibi farklı kesimlerden isimler yer aldı. Sanıklara yönelik suçlamalar arasında '''silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek, Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay'a saldırıları azmettirmek, askeri darbeye teşebbüs'' gibi ağır suçlar yer alıyordu.
Ancak yıllar sonra, 1 Temmuz 2019 tarihinde tüm sanıkların beraat etmesi, bu davanın tartışmalı yönlerini ortaya koydu. Geçmişte bu dava içerisinde yargılanan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise Gül'ün açıklamalarına tepki göstererek, ''Milletten özür dileyin. Erdoğan bu davanın savcısıydı, sonra da o davanın hakiki savcısı olan açlağa zırhlı aracını verdi'' şeklinde sert bir çıkış yaptı. Çömez, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ergenekon davası sürecindeki rolüne dikkat çekti.
CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay da, Gül'ün açıklamalarına tepki gösterdi. Altay, ''İkisi de kumpas diyorsunuz. Keşke Ergenekon davalarının savcılığına soyunmasaydınız. Savcı olan Erdoğan'ın şimdi ne kadar yanlış bir iş yaptığını da teyit ettiniz'' diyerek hükümetin o dönemdeki tutumunu eleştirdi.
