Türkiye'de 2012 yılında yürürlüğe giren 6360 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile köy statüsünü kaybeden 16 binden fazla yerleşim yeri, artık kırsal mahalle olarak yeniden yapılandırıldı. Bu yerlerde, emlak vergisi ödemeleri 2026 yılına kadar ertelendi. İmpomes Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı Müberra Oflaz, bu durumun Türkiye genelindeki 16 bini aşkın kırsal mahallede vergilendirmenin 2026'da başlayacağına dikkat çekti. Oflaz, İstanbul ve Kocaeli’deki orman köylerinin de bu yeni düzenlemeden etkileneceğini belirtti.
Oflaz, 6360 sayılı kanun kapsamında 30 ilde 16 bin 220 köyün mahalleye dönüştüğünü ve 1053 beldenin de aynı şekilde statü kazandığını ifade etti. Bu değişiklik, vergi açısından iki önemli sonucu beraberinde getiriyor. Artık daha önce emlak vergisine tabi olmayan yerleşim yerleri vergilendirilecek. Özellikle büyükşehirlerdeki mülkler için emlak vergisi iki kat olarak hesaplanacak.
Bu düzenleme, Anadolu’daki şehirlerin yanı sıra İstanbul ve Kocaeli’deki bazı köyleri de kapsıyor. 2026'dan itibaren vergilendirmenin başlayacağı yerler arasında Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa gibi büyükşehir belediyeleri ile orman köyleri bulunuyor. Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, köylerin tüzel kişiliklerinin kaldırılması ve belediye gelirleri kapsamında emlak vergisi ile çevre temizlik vergisi gibi yükümlülüklerin doğacağını açıkladı.
Daha önce köylerden mahalleye dönüşen yerlerde yaşayan vatandaşların emlak vergisi ve diğer harçların ödemeleri daha önce 2014, 2020 ve 2022 sonuna ertelenmişti. 2023 yılında yapılan bir düzenleme ile bu sürenin 31 Aralık 2025’e kadar uzatıldığı belirtildi. Kiraz, 2026'dan itibaren köy vasfını kaybetmiş yerlerde emlak vergisi ve diğer mali yükümlülüklerin ödenmeye başlanacağını, ayrıca bu yerlerin kırsal mahalle olma hakkının tanındığını ifade etti.
Türkiye genelinde köy statüsünü kaybeden yerleşim yerlerinin kırsal mahalle statüsüne geçişi, hem emlak vergisi hem de diğer mali yükümlülükler açısından önemli değişiklikler getiriyor. Bu durum, hem yerel yönetimlerin gelir kaynaklarını artıracak hem de kırsal alanlardaki kamu hizmetlerinin iyileştirilmesine katkı sağlayacak. 2026 yılından itibaren bu yerleşim yerlerinin sahiplerinin, yeni vergi yükümlülükleri ile karşılaşacağı öngörülüyor.
