Medicana International Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Profesör Dr. M.Atıf Erol Aksekili, bel ve sırt ağrılarının günümüzde oldukça yaygın olduğunu, her beş kişiden dördünün bu sorunla karşılaştığını belirtti. Aksekili, endoskopik omurga cerrahisinin minimal invaziv bir yöntem olarak geleneksel açık cerrahilere kıyasla büyük avantajlar sunduğunu ve hastaların daha hızlı iyileşmesini sağladığını ifade etti.
Medicana International Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Profesör Dr. M.Atıf Erol Aksekili, omurga bozukluklarının günümüzde dünya çapında önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıktığını belirtti. Bel ve sırt ağrılarının modern yaşamın en yaygın sağlık sorunlarından biri olduğunu söyleyen Aksekili, yapılan tahminlere göre insanların yaklaşık %80'nin yaşamları boyunca bir tür bel ve sırt ağrısı yaşayacağını ve bunun da her beş kişiden dördünün bu sorunla karşılaşacağı anlamına geldiğini söyledi.
Prof. Dr. Aksekili, omurga bozukluklarının başlıca nedenleri arasında, yaşlanma, travmalar, kötü duruş, alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzının yer aldığını belirtti. "Omurga bozuklukları arasında fıtıklaşmış diskler, dejeneratif disk hastalığı, spinal ve skolyoz gibi rahatsızlıklar bulunuyor, bu bozukluklar aşırı kilo kötü duruş alışkanlıkları, teknolojinin artan kullanımı ve ağır kaldırma gibi etmenlerden kaynaklanabilir" dedi.
Aksekili, endoskopik omurga cerrahisinin omurga bozukluklarına tedavi etmek için kullanılan minimal invazi bir yöntem olduğunu söyledi. Bu cerrahi teknikte, küçük bir kamera ve özel cerrahi aletler kullanılarak ciltte küçük kesiklerle tedavi yapılabiliyor. ''Endoskopik cerrahi, geleneksel açık cerrahilerdeki büyük kesilere gerek kalmadan, omurga bölgesini bir monitörde görüntüleyerek hassas bir şekilde tedavi yapılmasını sağlar'' diyen Aksekili, bu yaklaşımın hastalar için büyük avantajlar sunduğunu söyledi.
Endoskopik omurga cerrahisinin fıtıklaşmış diskler spinal stenoz dejeneratif disk hastalığı ve omurga tümörleri gibi yaygın omurga hastalıklarının tedavi etmek için etkili bir yöntem olduğunu belirten Aksekili, tedavi kararının hastanın durumu, rahatsızlığın ciddiyeti ve genel sağlık durumu göz önünde bulundurarak verildiğini söyledi. "Endoskopik cerrahi genellikle fizik tedavi ve ilaç tedavisinde yanıt vermeyen hastalarda, omurga anatomisi bu tekniklere uygun olan genç ve sağlıklı bireylerde tercih ediliyor. Bu yöntem daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme gibi avantajlar sağlıyor'' diyerek bu yöntemin özellikle genç hastalar için daha uygun olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Aksekili, endoskopik omurga cerrahisinin, geleneksel açık cerrahiye kıyasla birçok avantaj sunduğunu belirtirken, küçük kesilerle yapılan cerrahi işlemlerin çevre dokuları verdiği zararı minimize ettiğini ve daha az tramvaile sonuçlandığını belirtti. Aksekili sözlerini şöyle sürdürdü: ''Endoskopik cerrahinin en büyük avantajı hastaların daha hızlı iyileşmesi ve hastanede kalma süresinin kısalmasıdır. Küçük kesiler hastaların operasyon sonrası ağrıyı ve kanama risklerini azaltırken günlük hayatlarına daha hızlı dönmelerini sağlar. Ayrıca estetik açıdan da önemli bir avantajı vardır, çünkü daha küçük kesiler sayesinde ameliyat izi daha az belirgin olur, enfeksiyon riski de oldukça düşer. Çünkü daha az doku açığa çıkmaktadır. Bu yöntem cerrahların daha hassas müdahaleler yapmasına ve gerektiğind tekrarlayan müdahalelerin daha kolay yapabilmesine olanak tanır'' dedi.
Endoskopik omurga cerrahisinin tüm hastalar için uygun olmayabileceğini belirten Aksekili, hastaların genel sağlık durumu, rahatsızlığın şiddeti ve diğer tıbbi sorunlar gibi faktörlerin bu kararı etkilediğini söyledi. ''Her birey için en uygun tedavi yaklaşımını belirlemek amacıyla bir omurga uzman tarafından kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir, dolayısıyla endoskopik cerrahi her hasta için uygun olmayabilir ve doğru tedavi yöntemi uzman hekim tarafından belirlenmelidir'' dedi.