GÜNDEM

Sağlık Sektöründe Yeni Skandallar Ortaya Çıktı

Yenidoğan bebekleri hastanelerde tutarak SGK’dan para almak için sağlıklarıyla oynayan ve en az 12 bebeğin ölümüne sebep olan "Yenidoğan Çetesi"nin çökertilmesinin ardından, sağlık sektöründe yeni skandallar gün yüzüne çıktı.

Yenidoğan bebekleri hastanelerde tutarak SGK’dan para almak için sağlıklarıyla oynayan ve en az 12 bebeğin ölümüne sebep olan "Yenidoğan Çetesi"nin çökertilmesinin ardından, sağlık sektöründe yeni skandallar gün yüzüne çıktı.

Sağlıklı Bebekleri Katleden Çete Çökertildi

Ortaya çıkan ilk skandala göre, sağlıklı doğan bebekler, SGK’dan fazla para alabilmek için hastanelerde bilerek tutuldu ve sağlıklarıyla oynandı. Bu çetenin faaliyetleri sonucunda, en az 12 bebek hayatını kaybetti. Olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma çerçevesinde 47 şüpheli gözaltına alınırken, bunlardan 22’si tutuklandı.

Hastaların Sağlıklarıyla Oynandı

Türkiye Gazetesi'nden Kaan Zenginli’nin haberine göre, yalnızca bebekler değil, başka hasta grupları da mağdur edildi. Özel hastanelerde yaşlı ve hasta kişilerin ihtiyaçları olmadığı hâlde kritik operasyonlara zorlandığı ortaya çıktı. Özellikle anjiyo ve stent gibi büyük ameliyatlar yapılırken, bu işlemler sonucunda hastaların sağlıkları daha da kötüleşti ve birçoğu hayatını kaybetti. Bu tür operasyonların başını çeken hastanelere "Stent Çetesi" adı veriliyor.

SGK’ya Milyonlarca Lira Zarar Verildi

Bu dolandırıcılık yönteminde, hastanelerin hastaların kimlik bilgilerini kullanarak SGK’yı dolandırdığı ve yüz milyonlarca lira zarara neden olduğu tespit edildi. Hastaneler, hasta yakınlarını operasyonların acil olduğu konusunda paniğe sevk ederek, hastaları hızlı bir şekilde ameliyata aldıkları belirlendi. Böylece hastaneler, hem SGK’dan hem de hasta yakınlarından yüklü miktarda para elde etti.

“Ücretsiz Göz Muayenesi” Tuzakları

Bir diğer skandal ise bazı hastanelerin “Ücretsiz göz muayenesi” adı altında insanları çekerek gereksiz ameliyatlara yönlendirmesiyle ilgili. Sağlıklı kişilere gereksiz göz ameliyatları yapıldığı ve bazı hastaların bu operasyonlar sonucunda kör olduğu iddia edildi.

Mağdurların hastaneleri dava etmeleri durumunda ise hastanelerin, “Muayene öncesi imzaladığınız anlaşma gereği hastanemiz mesuliyet kabul etmemektedir” bahanesini öne sürerek sorumluluktan kaçındığı belirtiliyor.

Bu skandallar, Türkiye’nin sağlık sisteminde derin bir denetim ve reform ihtiyacını bir kez daha gündeme getirdi.