DÜNYA

İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi Öldü Mü?

İran destekli Hizbullah güçleri, İsrail'deki Golani Askeri Üssü'nü insansız hava araçlarıyla (İHA) hedef alarak ağır kayıplara neden oldu.

Gazze'deki soykırımın birinci yılının tamamlanmasının ardından İsrail, Lübnan’da yeni bir savaşın fitilini ateşledi. İsrail ordusu, Beyrut başta olmak üzere birçok noktayı havadan vururken, bugün Birleşmiş Milletler (BM) askeri üssüne tanklarla saldırdı. Bu saldırı dünya genelinde büyük tepki çekerken, karşı saldırı Lübnan'dan geldi. İran destekli Hizbullah güçleri, İsrail'deki Golani Askeri Üssü'nü insansız hava araçlarıyla (İHA) hedef alarak ağır kayıplara neden oldu.

Hizbullah'ın Askeri Üsse Saldırısı

İsrail basınında yer alan haberlere göre, Hizbullah güçleri Golani Tugayı’na kamikaze İHA’larla saldırdı. Saldırı sonucunda Hayfa'nın güneyindeki Kayserya kenti yakınlarındaki Binyamina bölgesinde bulunan askeri üs hedef alındı. Patlayıcı yüklü insansız hava araçlarıyla düzenlenen bu saldırıda, resmi açıklamalara göre 4 İsrail askeri hayatını kaybederken, yaklaşık 67 asker yaralandı. Yaralılardan 7’sinin durumunun ağır olduğu bildirildi.

Saldırı sırasında İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi’nin de üste bulunduğu ve saldırıda hayatını kaybettiği iddiaları ortaya atıldı. Ancak İsrail medyası bu iddiayı kaynak göstermeden yalanladı ve hükümetten henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Öte yandan, sosyal medya platformu X’te Halevi’nin ölümüne ilişkin birçok paylaşım yapılması, iddianın doğruluğuna dair tartışmaları alevlendirdi.

İsrail’de Alarm Sistemi Tepkisi

Hizbullah’ın saldırısında dikkat çeken bir diğer nokta ise, saldırı sırasında İsrail ordusunun alarm sistemlerinin devreye girmemesi oldu. Lübnan’dan fırlatılan insansız hava araçları ve roketler nedeniyle Nahariya ve Acre gibi Batı Celile'deki şehirlerde sirenler çaldı, ancak Golani Askeri Üssü'ne yönelik saldırıda herhangi bir uyarı verilmedi. İsrail ordusunun bu ihmali araştırdığı belirtilirken, güvenlik zaafı nedeniyle yönetime tepkiler giderek artıyor.

Hizbullah'tan Saldırıya İlişkin Açıklama

Hizbullah, saldırının ardından yaptığı açıklamada, "İsrail Golani Tugayı'nı kamikaze İHA'larla vurduk" ifadelerini kullanarak saldırıyı üstlendi. Ayrıca, saldırının Gazze’deki Filistin halkına destek ve Lübnan'ı savunma amacı taşıdığını belirtti. İsrail ordusuna ait Golani Askeri Üssü'nün hedef alınmasının, Lübnan’ın güvenliği ve Filistin direnişine destek çerçevesinde gerçekleştirildiği vurgulandı.

Saldırı Anı: İHA Vızıltısı ve Çılgın Patlama

Saldırı sırasında askeri üste akşam yemeği servisi yapılırken, İHA’ların yemekhaneye isabet ettiği belirtildi. Bir görgü tanığı, "Patlama öncesinde garip bir vızıltı duyduk" diyerek, olayın büyüklüğünü "çılgın bir patlama" olarak nitelendirdi. İsrail Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü Daniel Hagari, saldırının yemeğin en yoğun olduğu saatte gerçekleştiğini ve hedef alınan noktada ağırlıklı olarak mutfak vardiyası çalışanlarının bulunduğunu söyledi. Hagari ayrıca, "İHA tehdidi savaşın başından beri karşı karşıya olduğumuz bir sorun ve daha iyi koruma sağlamamız gerekiyor" dedi.

İsrail'in Saldırılara Yanıtı ve Yeni Gerginlik

İsrail ordusu, Lübnan topraklarından gelen saldırılara yönelik olarak bölgede başlattığı harekâta devam ediyor. Lübnan’da Hizbullah’a yönelik operasyonlarını sürdüren İsrail, dün gerçekleştirilen saldırıların ardından bir dizi hava saldırısı düzenledi. Ancak Hizbullah, İsrail’e karşı en etkili saldırısını dün akşam gerçekleştirdi ve askeri üssü vuran İHA saldırısıyla İsrail ordusuna büyük kayıplar verdi.

Saldırı sonrasında Hizbullah, İsrail’e yönelik füze saldırılarını da artırdı. Dün gece yarısı Lübnan'dan İsrail topraklarına 160’tan fazla füze fırlatıldığı, bunlardan birinin Zurit yerleşim yerinin güneyinde yangına yol açtığı bildirildi.

Saldırının ardından en dikkat çeken iddia, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin bu saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceğiydi. İddialar sosyal medya üzerinden hızla yayılırken, İsrail medyası bu haberleri yalanladı. Ancak, bu denli büyük bir saldırı ve kayıp yaşanması, İsrail kamuoyunda güvenlik zaafı ve ordunun yeterliliği üzerine tartışmaların fitilini ateşledi.